Yunanistan Azınlık’a yönelik “öteki” odaklı politikasına son vermeli

Yakın zamana kadar Avrupa Komisyonu Tercüme Genel Müdürlüğü’nde iletişim sorumlusu ve çok dillilik konulu etkinliklerde takım koordinatörü olarak görev yapmış Johan Häggman’ın başkanlığında Finlandiya’da yaşayan Đsveç azınlığının “Magma” isimli düşünce kuruluşu ve Finlandiya’daki Đsveç Meclisi “Folktinget”in temsilcileri ile Fin Devlet Radyo ve Televizyonu “YLE” ve Fin haber ajansı “FNB-SPT”den gazeteciler olmak üzere toplam sekiz kişiden oluşan Fin heyeti ile yapılan toplantıda Batı Trakya Türk Azınlığı’nın eğitim ve din özerkliğine ilişkin olanlar başta temel ve güncel sorunları detaylarıyla görüşüldü.

Görüşmede, Türkiye ve Yunanistan arasında 1923 yılında imzalanan Lozan Barış Antlaşması ile Batı Trakya Türk Azınlığı’nın haklarının tanımlanarak Azınlık’a din ve eğitim alanlarında özerk bir statü tanındığı, ancak 1967’den başlamak üzerek Yunanistan’ın çeşitli yasa ve uygulamalarıyla Azınlık’ın özerk yapısının bugün fiilen ortadan kalkma noktasına geldiği, bunun son örneklerinden birinin de Batı Trakya’daki camilerde ve devlet okullarında atamayla görev yapacak din görevlilerine ilişkin “240 Đmam Yasası” olduğu ifade edildi.

Batı Trakya Türk Azınlığı’nın siyasi temsiline ilişkin olarak ise görüşmede, Yunanistan’da 1990 yılında kabul edilen yeni bir yasayla sadece siyasi partiler için değil bağımsız adaylar için de geçerli ülke genelinde % 3 seçim barajı uygulamasına başlandığı, seçim barajı nedeniyle Yunanistan nüfusunun yaklaşık % 1,5’ini oluşturan Azınlık’ın Yunan meclisine bağımsız milletvekili seçmesinin imkansız olduğu, 1991 yılında kurulan DEB Partisi’nin Yunanistan’da 25 Mayıs 2014 tarihinde yapılan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerine katılarak tarihinde ilk kez bir seçim heyecanı yaşadığı, ancak Rodop ve Đskeçe illerinde oyların çoğunluğunu almasına ve birinci parti olarak gelmesine rağmen % 3’lük seçim barajının AP seçimleri için de geçerli olması nedeniyle AP’ye Azınlık mensubu hiçbir adayı milletvekili olarak gönderemediği dile getirildi.

Görüşmede Fin heyetine, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın sorunlarının ve maruz kaldığı ayrımcılığın temelinde Yunanistan’ın Azınlık’ı “öteki” ve bir iç tehdit olarak görmesinin yattığı ifade edilerek Yunanistan’ın statüsü ve hakları antlaşmalarla garanti altına alınmış Azınlık’ı doğrudan muhatap alarak Azınlık’la iyi niyete dayalı yapıcı diyaloğa girmesinin sorunların çözümünü çok kolaylaştıracağı not edildi.