12 bin azınlık öğrencisinden yalnızca 5 bini azınlık okullarına gidiyor

MIDAS’ın Avrupa Halkları Federal Birliği(FUEN) ve Almanya’daki Dan azınlığı ile Danimarka’daki Alman azınlığı temsilcileri ile birlikte Batı Trakya’ya bir çalışma ziyareti düzenlediğini ve Batı Trakya Türklerinin sorunlarını incelediğini yazan Adelaida, 14.yüzyıldan bu yana sürdürülen bir gelenek olarak Bulatköy’de Kiraz Fesrivali’ne katıldıklarını yazdı. Festivalde tanıştığı İpek ve Hande’den bahseden Adelaida, İpek’in Hande’nin aksine Yunanca’yı iyi konuşmak için Yunan devlet okuluna gittiğini kaydetti. 12 bin azınlık öğrencisinden yalnızca 5 bininin azınlık okuluna gittiğini söyleyen Adelaida, iyi bir eğitim için ailelerin çocuklarını Yunan devlet okullarına göndermekten başka şansı olmadığını belirtti.

Batı Trakya’da yaklaşık 100 bin, Türkiye’de 30 bin ve Almanya’da yaklaşık 20 bin Batı Trakya Türkünün yaşadığını yazan Adelaida, Gümülcine ve İskeçe’de yaşayan Batı Trakya Türklerinin bölge nüfusunun yaklaşık yüzde 35’ini oluşturduğunu belirtti. Yunanistan’da Türk azınlık için anaokullar olmadığını söyleyen Adelaida, çocukların ilkokula gidebilmek için devlet anaokullarına gitmek zorunda olduklarını ifade etti. Ancak Adelaida, Yunan anaokullarında eğitimcilerin Türkçe bilmediklerini söyledi.

Aileler çocukları için iki dilli anaokullar istiyor

MIDAS heyetinin 400 ailenin yaşadığı Harmanlık mahallesini ziyaret ettiğini söyleyen Adelaida, burada azınlık okulu bulunmadığını ailelerin çocuklarını daha uzak köydeki bir azınlık okuluna göndermek durumunda olduklarını kaydetti. Gümülcine Belediye Başkanı Yorgo Petridis ile yapılan görüşmede de belediye başkanının bir vatandaş olarak azınlık eğitiminin gerekli olduğunu ifade ettiğini ancak belediye meclisinin eğitim sistemini kontrol etme yetkisine sahip olmadığını dile getirdiğini kaydetti. İskeçe’deki Şahin köyünü ziyaret ettiklerini söyleyen Adelaida, buradaki kadınların çocukları için iki dilli anaokullar talep ettiklerini belirtti.

Yunanistan’da “Türk” kelimesi tabu!

Şahin’deki yerel politikacıların azınlık olarak sahip oldukları haklardan başka bir şey istemediklerini ifade ettiklerini yazan Adelaida, azınlığın “Türk” değil “Müslüman” olarak tanımlandığını, zira Yunanistan’da “Türk” kelimesinin tabu olmaya devam ettiğini kaydetti. İsminde “Türk” kelimesi geçen derneklerin kapatıldığını yazan Adelaida, iki azınlık gazetesine, Gündem ve Millet’e verilen yüksek miktardaki tazminat cezalarına da yazısında yer verdi.

ABTTF azınlığın Avrupa’daki dışişleri bakanlığı gibi!

Gümülcine ve İskeçe’de iki camiyi de ziyaret ettiklerini belirten Adelaida, azınlığın kendi dini liderlerini seçme hakkının da bulunmadığını, devletin müftüleri atadığını ifade etti. Adelaida, Şahin’de nüfusun tamamının Müslüman olmasına rağmen köyde devlet tarafından inşa edilmiş bir kilise olduğunu söyledi. Batı Trakya Türk Azınlığı’na destek olmak için Almanya’da Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu’nun kurulduğunu ve bu kuruluşun Avrupa’da lobi yaparak adeta Dışişleri Bakanlığı olarak çalıştığını söyledi. Türkiye’de de aynı rolü üstlenen bir dernek olduğunu yazan Adelaida, FUEN’in de Batı Trakya Türk Azınlığı’nın kimliğini koruması için destek olduğunu belirtti. Adelaida, Batı Trakya Türk Azınlığı temsilcilerinin ifade ettikleri problemler karşısında MIDAS Başkan Yardımcısı Bojan Brezigar’ın ise “Avrupa’da hiçbir azınlık yalnız değil” dediğini ifade etti.


Fotoğraf: www.adz.ro