Ülkemizin daha demokratik, adil ve dönemin ihtiyaçlarına yanıt verecek daha pratik bir seçim kanununa olan ihtiyacı ortadadır. Mecliste kabul edilerek yürürlüğe konacak yeni seçim yasasının, geniş ve farklı toplum kesimlerinin de görüşleri alınarak, tüm kesimlerin ihtiyaçlarına cevap verecek demokratik ve adil bir yasa olmasını beklemekteyiz.

Yeni seçim kanunu, zor bir dönem geçiren ülkemizdeki tüm toplum kesimlerinin görüşlerini, ihtiyaçlarını, beklentilerini ve taleplerini yansıtabilecekleri, seslerini duyurabilecekleri bir sisteme dayanmalıdır. Parlamenter sistemde temsil imkanı bulan toplum kesimlerinin genişlemesi, ülke demokrasisi ve istikrarı bakımından hayati önem taşımaktadır. Temsil hakkının ve farklı kesimlerin sesini duyurabilmesi imkanının kısıtlanması demokrasiye darbe olacaktır. Bu da ekonomik krizle beraber, toplumsal bir bunalıma giren bazı toplulukların sıkıntılarını daha da arttıracaktır.
Bu nedenle hayata geçirilecek yeni seçim yasasının, adil ve demokratik bir sistemi öngörmesi, temsil hakkının önüne engeller koyma yerine, bu hakkı koruyan ve garanti altına alan bir anlayışla hazrılanmalıdır.

DEB Partisi olarak 1990’lı yılların başında bağımsız milletvekili adaylarının seçilmesinin önünü tıkayan ve bu anlamda ülkemiz demokrasisini de yaralayan “Bağımsız milletvekili adaylarına uygulanan yüzde 3’lük ülke barajı” uygulamasının iptal edilmesini ve “Bağımsız milletvekili” seçme ve seçilebilme hakkının yeni seçim kanunuyla birlikte iade edilmesini talep etmekteyiz.

Ayrıca ülkedeki farklı toplum kesimlerinin sesini duyuran, büyük partilerde kendini ifade edemeyen vatandaşların oluşturduğu daha küçük partilerin de parlamenter sistemde temsil hakkına kavuşabilecek yöntemler üzerinde durulmalı ve küçük partilere de bu imkan sağlanmalıdır.

DEB Partisi olarak ülke genelinde “nispi temsil” sistemini savunmakta ve seçim yasasının buna göre şekillendirilmesi gerektiğini kamuoyuyla paylaşmak isteriz. Son yıllarda uygulanan “Birinci gelen partiye + 50 bonus milletvekili” uygulamasına son verilmeli ve ekonomik kriz sonrasında oluşan siyasi tablo da dikkate alınarak, seçim ittifakları ve koalisyon uygulamalarına imkan tanınmalıdır. Ülkemizin gerek siyasi gerek ekonomik krizi aşmanın yolu, farklı siyasi akımların asgari müşterekte birleşerek, ülkenin yararı için ortak çalışma kültürünü benimsemesinden geçmektedir.

Yeni seçim yasasının, tüm toplum kesimlerinin ihtiyaç ve talepleri dikkate alınarak, daha demokratik ve daha adil bir temsil sistemine kavuşmamıza vesile olmasını ümit ettiğimizi ve bunu beklediğimizi bir kez daha kamuoyuna duyurmak isteriz.